Archives

Statistics

  • Posts 526
  • Pages 4
  • Categories 45
  • Comments 134
  • Words in Posts 665,397
  • Words in Pages 12,901
  • Words in Comments 12,619

Newsletter (in English)





2010-09-04


RIO’da tüm kararlar demokratik bir şekilde alınır. Bizler, uzlaşma sağlayana kadar tartışmayı deniyoruz – ama tabii ki bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Bu durumda örgütün konumu çoğunluk kararı ile belirleniyor. RIO’da (diğer bir çok devrimci örgütün aksine) azınlıklar kendi argümanlarını kendi politik çalışmalarında kararlı olduğu sürece açık bir şekilde dile getirme haklarına sahiptirler. Türkiye’deki anayasa referandumu hakkında RIO’daki çoğunluk, azınlığın boykot kararıyla ilgili argümanlarını sunarken, eleştirisel evet kararını vermiştir. Bu tartışma Türkiye’deki radikal sol örgütlerde sürdüğü için bizler azınlığın konumunu da temsil etmek istiyoruz.

Anayasa referandumu için boykot seçimi!

Türkiye’deki anayasa referandumu konusu troçkistleri ve diğer devrimci solu derinden ikiye ayırmıştır.

  • Marksist Tutum gibi gruplar (IMT’nin eski parçası), DSİP (Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, IST’nin eski parçası) und Antikapitalist (IST’nin parçası) RIO gibi eleştirisel evet yönünde oy kullanmaya çağırıyorlar.
  • ÖDP gibi gruplar (Özgürlük ve Dayanışma Partisi, sosyal demokrat) – TKP gibi gruplarla beraber (Türkiye Komünist Partisi, stalinist/sol kemalist) ve EMEP (Emek Patisi, hocaist) hayır oyu kullanmaya çağırıyorlar.
  • SDH gibi gruplar (Sürekli Devrim Hareketi) ve DİP (Devrimci İşçi Partisi, CRFI’ye bağlı) BDP gibi gruplarla beraber (Barış ve Demokrasi Partisi, kürt partisi) ve MLKP (Marksist Leninist Komünist Partisi, sol stalinist) referandumu boykot etmeye çağırıyorlar.

Her üç konum için sol argümanlar bulunur. Evet için örneğin; İşçi hareketi anayasa reformu ile daha iyi imkanlara sahip olacak ve bizim demokratik haklara karşı kayıtsız olmamamız lazım. Ya da Hayır için; Referandum, darbecilerin güçlenmesinde ön ayak olduğu zihniyetin bir ürünüdür ve onların daha da güçlenmesini sağlamamalıyız. Boykot içinse; kendimizi burjuvanın evetinden ve hayırından ayrı tutmamız gerekir ve bu konuda Kürt hareketi ile ittifak etmek zorundayız. Bizler anayasa reformundaki ufak iyileştirilmeleri reddetmek istemiyoruz. Tabii ki bir olası bir zaferin AKP’nin elini işçi sınıfına karşı yapacağı saldırılarla sağlamlaştıracağını düşünüyoruz. Arjantin’deki örnek gösteriyor ki, bir burjuva hükümeti demokratikleşme programıyla muhalefetteki önemli parçaları felç edebilir ve bununla sosyal saldırılar için zemin hazırlayabilir. RIO çoğunluğu ile şunu düşünüyoruz; Eleştirisel hayır kararı, kemalist CHP’nin hayır kampanyalarına karıştırılması kolay olur. Ama bizler şunu da düşünüyoruz; Eleştirisel evet kararı, muhafazakar AKP’nin evet kampanyasından sağlıklı bir şekilde ayrışmıyor. Bizler sadece bir boykot kararının – İşçi sınıfının burjuvazinin her iki kanadından tam bağımsız olabilmesi- bizim stratejik hedefimize taktiksel açıdan yarar sağladığını düşünüyoruz.
Bir boykot seçimi, sosyal bir kitlenin boykot kampanyasında olduğu zaman mutlaka anlam kazanır. Bizler bu kitlenin kesinlikle mevcut olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’deki Kürt bölgelerinde BDP’nin boykot çağrısına uyacaklar. Türkiye’nin batısında Kürtler haricinde çeşitli sol radikal örgütler de boykot edecekler. Web sitelerine göre; oylamadan 1 hafta önce İstanbul’da Emekçilerin ve Ezilenlerin Boykot Cephesinin düzenlediği mitinge binlerce kişi katılmış.

Bu yüzden biz Boykot kampanyasını destekliyoruz. Ama malesef RIO’nun çoğunluğunu bu konuda ikna edemedik. Ama burada bir daha taktiksel fark olduğunu ve RIO’daki herkesin analize tamamen katıldığını vurgulayabiliriz.

Wladek, RIO’daki azınlık için, 9. Eylül 2010



Leave a Reply